SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 189 >>

DEVAM: 84- CENNETTE MAKAMI EN AŞAĞI OLANLARA DAİR BİR BAB

 

312- (189) حدثنا سعيد بن عمرو الأشعثي. حدثنا سفيان بن عيينة عن مطرف وابن أبجر، عن الشعبي؛ قال: سمعت المغيرة ابن شعبة، رواية إن شاء الله. ح وحدثنا ابن أبي عمر. حدثنا سفيان. حدثنا مطرف بن طريف وعبدالملك بن سعيد. سمعا الشعبي يخبر عن المغيرة بن شعبة؛ قال:  سمعته على المنبر، يرفعه إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: وحدثني بشر بن الحكم. واللفظ له. حدثنا سفيان بن عيينة. حدثنا مطرف وابن أبجر. سمعا الشعبي يقول: سمعت المغيرة بن شعبة يخبر به الناس على المنبر. قال سفيان: رفعه أحدهما (أراه ابن أبجر) قال "سأل موسى ربه: ما أدنى أهل الجنة منزلة؟ قال: هو رجل يجيء بعد ما أدخل أهل الجنة الجنة فيقال له: ادخل الجنة . فيقول أي رب ! كيف؟ وقد نزل الناس منازلهم وأخذوا أخذاتهم؟ فيقال له: أترضى أن يكون لك مثل ملك ملك من ملوك الدنيا؟ فيقول: رضيت، رب! فيقول: لك ذلك ومثله ومثله ومثله ومثله. فقال في الخامسة: رضيت، رب! فيقول: هذا لك وعشرة أمثاله. ولك ما اشتهت نفسك ولذت عينك. فيقول: رضيت، رب! قال: رب! فأعلاهم منزلة؟ قال: أولئك الذين أردت غرست كرامتهم بيدي. وختمت عليها. فلم تر عين ولم تسمع أذن ولم يخطر على قلب بشر" قال ومصداقه في كتاب الله عز وجل: {فلا تعلم نفس ما أخفي لهم من قرة أعين}  [32/السجدة/ الآية-17] الآية.

 

[:-464-:] Bize Said b. Amr el-Eş'asi tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne, Mutarrif ve İbn Ebcer'den tahdis etti. O Şa'bi'den şöyle dediğini nakletti: Muğire b. Şu'be'den -yüce Allah'ın izniyle- rivayeten dinledim. (H) Bize İbn Ebi Ömer de tahdis etti. Bize Süfyan tahdis etti. Bize Mutarrif b. Tarif ve Abdulmelik b. Said tahdis etti. İkisi de Şa'bl'yi, Muğire b. Şu'be'den haber verirken dinledi. (Şa'bi) dedi ki: Ben onu minberin üzerinde hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ref ederken dinledim, dedi. Bana Bişr b. Hakem de -ki lafız onundur- tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti. Bize Mutarrif ve İbn Ebcer tahdis etti. Her ikisi Şa'bl'yi şöyle derken dinledi: Muğıre b. Şu'be'yi bunu insanlara minber üzerinde haber verirken dinledim. Süfyan dedi ki: İkisinden birisi -zannederim o da İbn Ebcer'dir- hadisi ref' etti. (Allah Resulü) buyurdu ki:

 

"Musa Rabbinden: Cennet ehli arasında cennetteki makamı en aşağıda olan hakkında soru sordu. (Yüce Allah) şöyle buyurdu: Bu cennetliklerin cennete konulmasından sonra gelecek bir adamdır. Ona: Cennete gir denilecek, o: Rabbim, nasıl (gireyim)? İnsanlar konaklarına, makamlarına yerleşmiş, alacaklarını da almışlar, diyecek.

Ona: Dünya krallarından bir kralın mülkünün mislinin senin olmasına razı gelir misin, denilecek. O razı oldum Rabbim, diyecek. Bu sefer: Sana bu onun bir misli, onun bir misli, onun bir misli ve onun bir misli daha verilecek, buyuracak. Adam beşincisinde razı oldum Rabbim, diyecek. Rabbi: Bu on misli ile birlikte senindir, bir de sana canının çektiği, gözünün zevk aldığı her şeyde verilecektir, buyuracak.

Adam: Razı oldum Rabbim, diyecek. (Musa) dedi ki: Rabbim, peki ya cennetlikler arasında makamı en yüksek olan(a ne verilecek) dedi. Şöyle buyurdu: İşte, bunlar benim istediğim ve onların kerametlerimi (onlara lütuf ve ihsanlarımı) elimle diktiğim ve üzerlerini mühürlediğim kimselerdir. Hiçbir göz (onları) görmemiş, hiçbir kulak işitmemiş ve hiçbir insanın kalbinden geçmemiştir." Aziz ve Celil Allah'ın kitabında bunun doğruluğunun delili ise:

"Kendileri için gözleri aydınlatan ne nimetler gizlediğini hiçbir kimse bilmez. " (Secde, 17) buyruğudur, dedi.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 3198; Tuhfetu'I-Eşraf, 11503

 

NEVEVİ ŞERHİ İÇİN TIKLA

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA:   SENED: Hadisin senedine dikkat edilirse; birinci rivayette: Şâ'bi'nin «inşallah Mugiretü'bnü Şube 'yi rivayet ederken işittim» dediği. İkinci rivayette: «Mugira'yi minber üzerinde bu hadisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ref ederken dinledim» diyerek hadisi Mugira'dan işittiği; Üçüncü rivayette de: aynen ikincide olduğu gibi Muğira'dan minber üzerinde dinlediğini sarahaten söylediği görülür. Bir Hadisin senedinde «rivayeten» «yerfe'u» veya «yubelligu» gibi kelimeler hadis ulemâsınca bilittifak o hadisin Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Setlem)'e izafe edildiğini gösterirler.

 

«Rivayeten» kelimesinin manâsı «Resulullâh buyurdu» demektir. Nitekim ikinci rivayette hadisin merfu' olduğu açıklanmıştır. «İnşâallah istisna bildirir. Binaenaleyh Mugira'nın, Şu'be'den işitip işitmediği bununla şüpheye düşersede Öteki rivayetlerde ondan işittiğini tasrih ettiği için buradaki şüpheli ifade hadisin sıhhatine bir zarar vermez. Üçüncü rivayete Mutarriile İbni Ebcer 'den biri hadisi merfu' diğeri ise Mugira'ya mevkuf olarak nakletmektedir. Şu halde bu hadis hem merfu' hem mevkuf olarak rivayet edilmiş demektir. Fakat Fıkıh, Usul ve Hadis ulemâsının muhakkıklarına göre; böyle hadisler merfu' hükümündedirler. Çünkü mutemed bir zatın yaptığı ziyade cumhur-u ulemâya göre makbuldür. Burada hadisin hem merfu' hem mevkuf olması, bu hususu merfu' olarak rivayet eden ravilerin sayısı da fazla olduğuna göre hadisin sıhhatine asla dokunmaz.

 

HADİS’İN MA’NASI: Musa (A.S.)'ın sualinden murad cennetliklerin en aşağı mertebede olanlarının sıfat ve alâmetleridir. Yani; onların en aşağı derecede olduğunu hangi sıfat ve hareketle bileceğim demek istemiştir. Cennetliklerin en âlâsı kimdir? sualine Allah Teâla: «Onlar öyle kimselerdir ki; onların keramet fidanlarını kendi yed-i kudretimle diktim...» diye cevap vermiştir. Bundan murad onları ben seçip ayırdım, bütün umur ve hususatını üzerime aldım. Binaenaleyh onlara yapacağım ikrama asla bir değişiklik arız olmayacaktır demektir. Cümlenin sonu ihtisar için hazf edilmiştir. Çünkü üst kısmından anlaşılmıştır, takdiri şudur: «O kullarıma ikram edeceğim şeyler hiç bir insanın hatırından bile geçmeyen şeylerdir.»

 

 

313 - (189) حدثنا أبو كريب. حدثنا عبيدالله الأشجعي عن عبدالملك بن أبجر؛ قال: سمعت الشعبي يقول: سمعت المغيرة بن شعبة يقول على المنبر: إن موسى عليه السلام سأل عز وجل عن أخس أهل الجنة منها حظا. وساق الحديث بنحوه.

 

[:-465-:] Bize Ebu Kureyb tahdis etti. Bize Ubeydullah el-Eşcai, Abdulmelik b. Ebcer'den şöyle dediğini tahdis etti: Şa'bi'yi şöyle derken dinledim: Muğıre b. Şu'be'yi minber üzerinde şöyle derken dinledim: Musa (aleyhisselam) Aziz ve Celil Allah'a cennetlikler arasında cennetten payı en az olan kişiye dair soru sordu, sonra da hadisi buna yakın olarak rivayet etti.

 

NEVEVİ ŞERHİ: "Musa (aleyhisselfun) yüce Allah'a cennetliklerin en alt mertebesinde olanı sordu" ibaresindeki "en alt mertebe" anlamındaki kelime hemzeden sonra noktalı hı ve sonunda şeddeli sin iledir. Bütün raviler bunu böylece rivayet etmişlerdir. Diğer rivayette geçtiği gibi en alt mertebede olanları anlamındadır. (3/46)        :